Donmuş Yemler ; İştahı
azaltır, ön midelerde sindirimi zayıflatır.
Fermente Olmuş Yemler ; Yemler yaş iken üst üste yığılarak veya ıslatılarak
saatlerce bekletilirse hızla mayalanırlar. Bu yemler ön midelerde hızla
sindirilir ve aşırı derece fermantasyon gazı ve asit üretimine yol açar. Oluşan
bol miktarda asitler ve diğer zararlı yan ürünler mide duvarını irkiltirler.
Süt verimi veya besi performansları düşer, bazen hafif ishaller şekillenir. Çiğ
düşmüş ve körpe otlar da çok kolay şekilde fermente olur ve aynı şekilde
zararlı etkiler gösterir.
Mantar Zehirleri ile Bulaşık Yemler ; Yemlerde küflenme, paslanma ve çürümelere neden olan
mantarlar doğada son derece yaygın olarak bulunurlar. Uygun ısı, rutubet ve
havasız ortamda süratle ürerler ve yemlerin bozulmasına neden olurlar.
Uygun
şekilde yapılmayan, hava almasına engel olunmayan silajlarda bol miktarda
küf
mantarı ürer. Mantarlar üremeleri sırasında insanlar ve hayvanlar için zararlı
olan birçok zehirli maddeler (Mikotoksin) üretirler. Mantar zehirleri
karaciğerde ve midede tahribatlara neden olur. Büyüme hızı ve süt verimi
geriler. İleri derecede kanlı ishal, sinir bozuklukları ve koma hali
şekillenir. Gebe hayvanlarda östrojenik etkileri sebebiyle yavru atmaya ve
kısırlığa neden olurlar.
Çürümüş Yemler ; Yine
uygun ısı, aşırı nem ve havasız ortamlarda saklanan yemler bakterilerin
etkileriyle çürüyerek bozulurlar. Bu bozuk yemde bulunan bakteriler direkt
olarak ön midedeki yararlı mikroplardan oluşan ortamı bozarlar. Ayrıca çürüme
sırasındaki ürettikleri zehirli ve zararlı maddelerle çeşitli bozukluklara ve
zehirlenmelere yol açarlar. Aynı şekilde çöplük yakınlarında otlayan hayvanlar
bu bakterilerle bol miktarda karşılaşırlar. Böyle çürümüş yemler İşkembe
Çürümesine yol açar. Hayvanlara verilen yemlerle enerji ihtiyacı da
karşılanamıyorsa bozukluklar daha vahim halde gelişir. Çürümüş, bozulmuş,
kokuşmuş ve zehirli yemlerin verilmesi birçok bozukluklara yol açar. Pratik
olarak üç tanesi ayrı bir öneme sahiptir:
a)
Botilismus :
Clostridium
botilinum isimli bakterinin ürettiği zehirden ileri gelir. Sığırlar bu zehire
karşı oldukça hassastırlar. Özellikle protein ve fosfor noksanlığı çeken
sığırlar merada ve çöplükte rastladıkları kemikleri veya zehirle bulaşık diğer
maddeleri yemek suretiyle zehiri alırlar. Tavuk gübresinde de bol miktarda
Botilismus zehiri bulunur. Protein kaynağı olarak tavuk gübresi kullanılırken
bu tehlike göz ardı edilmemelidir. Botilismus mikrobunun zehiri
sinir
sistemini bozarak etki gösteren öldürücü bir zehirdir.
b)
Serebrokortikal Nekroz (CCN-Beyin
Kabuğu Nekrozu)
Besiye
alınan danalarda besinin ilk zamanlarında sık görülen bir hastalıktır. Çöplükte
otlayan sığırlarda da sıkça rastlanır. Sebebi B1 vitamini eksikliğidir.
Sonbaharda meradan dönen hayvanların aniden ahır beslemesine geçmesiyle ön mide
mikropları yeni besleme yöntemine adapte olamayarak işkembe ortamı bozulur. Bu
şartlar altında ön midede vitamin sentezi aksar. Hastalar sendeleyerek
yürürler. İleri safhalarda dönme hareketleri, başın geriye kayması, göz küresinin
dönmesi gibi sinirsel bozukluklar şekillenir. Çoğu hastalar 1-2 gün içinde
ölür. Ani yem değişikliklerinden kaçınılmalı, yem değişikliği alıştırılarak
yapılmalıdır.
Besi
yemine geçiş dönemine kuru ot ile beslemeye ağırlık verilerek 15 gün içinde
yavaş yavaş artırılarak besi yemine geçilmelidir.
c)
İşkembe Kokuşması
Ön
midedeki ortam bozulduğu için kokuşma ürünü birçok zararlı madde oluşur. Bunun
etkisiyle iştah azalır, süt verimi azalır, gelişme ve büyümenin durması,
zayıflama, ishal, körlük, topallık ve felçler şekillenebilir.
Yabancı Maddelerin Yeme Karışması ; Sığırlar oldukça obur hayvanlardır. Yemi dilleriyle alırken
seçme alışkanlıkları yoktur. Boğaz girişlerinin geniş olması ve bol miktarda
tükürük salgılamaları sebebiyle yemlerle beraber kum, toprak, naylon, ip,
urgan, paçavra, tel, çivi ve benzeri yabancı cisimleri rahatlıkla yutarlar.
Çöplük ve meskun yerlerde otlayan hayvanlarda yabancı cisim yutma ihtimali
fazladır. Özellikle fosfor eksikliği başta olmak üzere mineral madde ve protein
eksikliği yabancı cisim yutma eğilimini artırır. Yutulan urgan, naylon torba
gibi maddeler ön midelerle şirden arasındaki yolu tıkarsa hayvanlarda açlık ve
susuzluk sebebiyle ölümlere neden olur. Belirtileri kabızlık, zayıflama,
iştahsızlık ve susuzluk sebebiyle aşırı su içme eğilimidir. Sıvı içerik
kırkbayıra iletilemediği için su emilemez ve hayvan içtiği sudan
yararlanamadığı için susuzluk çeker. Küt cisimler işkembe ve börkeneğin
tabanında toplanır. Ön midelerin hareketine engel olarak sindirim bozukluklarına
yol açar. Sivri cisimler işkembe veya börkeneğin mukozalarına batarak sindirim
hareketlerini ve geviş getirmeyi durdurur. Özellikle ağır gebelikte mide dışına
çıkarak çeşitli organlara batarlar. En sık görülen ve en tehlikelisi diyaframı
delerek kalbe doğru ilerlemesidir.
İnce Kıyılmış Yemler ; Çok ince kıyılmış saman gibi yemler zamanla kırkbayırda
birikerek kireç gibi sertleşir ve kırkbayır
tıkanmasına yol açar. Susuzluk, hareketsizlik,
ateşli hastalıklar ve metabolizma hastalıkları diğer nedenlerdendir. Tedavisi
çok güçtür.
Korunma
için su sınırsız sağlanmalı, hayvanlara hareket imkanı verilmeli ve ot, saman,
kepek, hububat gibi yemler çok ince halde verilmemelidir.
Asidozis (Hamurlaşma) ; Nişasta bakımından zengin hububat daneleri, fabrika yemleri,
un, kepek, değirmen artıkları, patates, ekmek, pancar, elma, posa gibi
maddelerin fazla miktarda verilmesi sonucu şekillenir. Besi dönemi
başlangıcında hayvanlara henüz alışkın olmadıkları miktarda yüksek enerjili
yemlerin birdenbire verilmesi de asidoza neden olur. Nişastalı ve şekerli
maddeler ön midede bakteriler tarafından hızlı şekilde mayalanarak parçalanır.
Sığırlar doyma hissi olmayan hayvanlar olduğu için böyle kolay sindirilen
yemleri sınırsızca hatta patlayıncaya kadar yiyebilirler. Bu maddeler hızlı
şekilde parçalanarak bol miktarda asit ve gaz üretimine neden olur. İşkembede
bol miktarda köpüklü gaz birikir.
Köpüklü
gaz işkembeden geğirme yoluyla atılamaz. Oluşan bol miktardaki asit işkembe duvarından
yeterince emilemez. Biriken asit ön midedeki mikropların ölmesine ve zararlı bakterilerin
üremesine yol açar. Bu zararlı bakterilerin etkisiyle de çeşitli zehirli
maddelerde açığa çıkar. Emilen bol miktardaki asit ise kanda nötralize edilemez
ve sistemik bozuklukların başlamasına neden olur. Kanda asit oranının
yükselmesi tükürük salgısını azaltarak tükürüğün işkembedeki asitli içeriği
etkisizleştirmesini önler. Hayvan kısa sürede şişmeye ve yavaş yavaş komaya
girmeye başlar. Kısa sürede ölüme doğru gider. İyileşen hayvanların eski verim düzeylerine
ulaşmaları aylar alabilir. Sığırlara doyma hissini vermek için kaba yemin önemi
ortadadır. Çok ileri derecede olmayan kronik Asidozis olayları iştahın
düşmesine, geviş getirmenin durmasına, sindirim bozukluklarına ve verimin
azalmasına neden olur. Sütte yağ oranı düşer ve süt sulu kıvam alır.
Asidozu (Hamurlaşma) Önlemek İçin :
1.
Ani yem değişiklikleri yapılmamalıdır. Yeni yeme geçiş yavaş yavaş
alıştırılarak 15 gün içinde olmalıdır. Meraya çıkışta aynı şekilde
yapılmalıdır. Merada henüz körpe olan yeşil bitkiler selülozca fakir olduğu
için ön midelerde kolayca parçalanarak benzer etkilere ve verim düşüklüğüne
neden olur. Bu sebeple meraya çıkmadan önce kuru ot veya saman verilmesi önem
arz eder.
2.
Alışılmışın üzerinde kesif yem yemiş hayvanlara 2-3 gün sadece kaba yem
verilmelidir.
Gerekirse
aç bırakılır. İlk gün su da dikkatli verilmelidir. Aşırı su içirme mayalamayı hızlandırdığı
için asidozun şiddetini artırır.
3.
Pratik olarak hayvana 1-2 paket kuru ekmek mayası verilmesi yararlı olur.
4.
Aşırı kesif yem yediği anlaşıldığında vakit
geçirmeden Veteriner Hekime başvurulmalıdır.
Asidozun tedavisi komplike bir tedavi yöntemidir.
Üre ve Amonyak Zehirlenmeleri ; Besicilikte ucuz protein kaynağı olarak üre veya
tavuk
gübresi kullanılabilir. Fakat bu maddelerin sınırlı şekilde verilmesi, yeme iyi
şekilde karışması belli kısımlarda topaklanma yapmaması, yemin enerji düzeyinin
yüksek olması gereklidir. Enerji düzeyini arttırmak için yeme pancar posası,
melas, hububat gibi şekerli yemler ilave edilir. İçeriğine üre katılarak
yapılan silajların dip kısımlarında üre miktarı fazla olabilir. Üre ön midede
parçalanarak amonyağa çevrilir. Fazla verilmesi sonucu fazla miktarda amonyak
kana karışarak hayvanı zehirler; titreme, aşırı duyarlılık gibi sinirsel
bozukluklara ve sindirim bozukluklarına yol açar. Üre zehirlenmesinde yapılabilecek ilk müdahale sirke içirmektir.
İşkembenin Gazlı Şişkinliği ; Kolay parçalanan yemlerin ve körpe otların fazla
verilmesiyle
aşırı şekilde üretilen fermantasyon gazları sonucu şekillenir. Fermantasyon gazları
köpük halinde birikerek dışarı atılması engellenir. Hayvanın gezdirilmesi ve
ağzına kalın gem yapılarak geviş getirmenin uyarılarak gazın atılmasının
sağlanması yararlıdır.
Köpüklü
gaz birikiminde delici bir aletle veya trokarla işkembenin delinmesi yarar
sağlamaz.
Köpük
söndürücü ilaçların kullanılması gereklidir. Bu ilaçların ahırda mutlaka bulundurulması
gereklidir. Taze yoncada yüzey gerilimini artırıcı maddeler köpüklü gaz oluşumuna
neden olur.
Yemek
borusunun yumrulu yemlerle tıkanmasında gaz dışarı atılamadığı için işkembe yine
aşırı şekilde şişer. Bu durumda tükürük yutulamadığı için ağızdan bol miktarda
salya gelir. Aşırı gaz şişkinliği sonucu akciğerler baskı altında kalır ve
hayvanlar solunum yetmezliği dolayısıyla ölüme doğru giderler.
Okzalatlı Yemler (Pancar Yaprağı ve Posası) ; Pancar yaprağı, pancar posası ve kuru pancar posası
peletlerinde bol miktarda Okzalik asit bulunur. Okzalik asit işkembe bakterileri
tarafından okzalata dönüştürülür. Okzalat kalsiyum elementini Kalsiyum-Okzalat şeklinde
bağlayarak emilmesini engeller. Okzalatlar sindirim sistemi duvarını da
irkilterek sindirimin bozulmasına neden olur. Okzalatlar idrar taşlarına neden
olduğu gibi böbreklerde “Nefroz” dediğimiz bozukluğa neden olur. Nefroz sonucu
idrardan bol miktarda kalsiyum ve fosfor atılır. Sonuçta sindirim bozuklukları
yanında kalsiyum eksikliği ve kalsiyum-fosfor metabolizmasının bozulması
gelişir. Kalsiyum ve fosfor kemik gelişimi, et ve süt verimi, sinirsel
iletişim, döl verimi yönünden çok önemli iki mineral maddedir.
Gelişme
devresindeki dana ve düveler ile gebe veya sağmal inekler en fazla etkilenen
gruptur. Gebeliğin son 3-4 ayında pancar
yaprağı veya posası ile beslenen ineklerin buzağıları zayıf ve cılız doğar. Bazı buzağılarda bakar körlük, ayakta duramama ve çırpınma
hareketleri gibi sinirsel bozukluklar şekillenebilir. Kafatasları yeterince
gelişmediği ve beyinde kan dolaşımı bozuklukları oluştuğu için bu buzağılar
iyileşemezler.
Aşırı pancar verilen ineklerde ise döl tutmama ve
kızgınlık göstermeme gibi
kısırlık sorunları ortaya çıkar. Gelişme çağındaki hayvanlarda ve besi danalarında
başlangıçta
ishal ve sindirim bozukluğu şekillenir. Bir süre sonra hayvan bu yeme alışır
fakat besinin 4-5. aylarında eklemlerde şişkinlik ve ağrılar görülür. Hayvanlar
yatma eğilimine girer ve iştahı azalır, besi performansı azalır. Yaşlı besi
hayvanlarında da besi performansını düşürür. Sağmal ineklerde kemik erimesi,
süt veriminin ve süt yağının azalması, sütün sulanması gibi istenmeyen
sonuçlara yol açar. Hayvan pancarı dediğimiz yem bitkisi zararlı
okzalik
asidi içermez. Pancar yaprakları silaj yapılarak veya pancar posasının silaja
katılması okzalik asidin etkisizleşmesini sağlar.
Pancar yaprağı ve posası yedirilirken dikkat edilmesi
gerekli hususlar :
Gebe ve sağmal ineklere ve koyunlara mümkün mertebe
yedirilmemelidir. Yedirmek zorunlu ise toplam yemin %5-10’unu geçmemelidir.
Pancar söküm mevsiminde hayvanların fazla pancar yaprağı
yemelerini engellemek için sabah ahırdan çıkmadan önce kuru ot, saman ve kesif
yemle biraz doyurulması faydalıdır.
Damızlık düvelere verilmemelidir.
Besi hayvanlarına 15 günde alıştırılarak verilmelidir.
Kalsiyum,
fosfor ve A,D,E vitaminleri dışarıdan karşılanmalıdır.
Kaynak:GTHB
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen Yorumlarınızı Yazınız...
Admin