Hayvancılık

twitterfacebookgoogle pluslinkedinrss feedemail

Sayfalar

2 Ocak 2013 Çarşamba

Yüksek Süt Verimli Hayvanların Beslenmesi

Bilindiği gibi sığırlar yem tüketimlerinin büyük bir bölümünü, insan beslenmesine elverişli olmayan saman kuru ot, çayır-mera ve silaj gibi yemlerden karşılarlar. Bunun sonucunda et süt ve deri gibi önemli ürünlere dönüştürürler. Bu ürünlerin oluşması sığırların genetik yapılarına ve yeterli bakım ve beslenmelerine bağlıdır. 

Geviş getiren (ruminant) hayvanlar tek mideli hayvanlardan farklı olarak besin değeri düşük yem maddelerini işkembelerinde bulunan mikroorganizmaların faaliyetleri sonucu kaliteli hale getirerek biyolojik değerini yükseltirler. Yine ruminantların beslenmesinde kullanılan rosyonlara katılmış olan protein niteliğinde olmayan nitrojenli bileşiklerden dahi yüksek değerli proteinlerin teşkil edilebilmesi işkembe (rumen) mikroorganizmalarınca mümkün olmaktadır. Ruminantlarda işkembede meydana gelen mikroorganizma faaliyetleri sindirimde büyük önem taşır. Sayıları besin maddelerinin çeşidine göre değişmekle beraber 1ml rumen sıvısında yaklaşık 10 milyar bakteri ve bir o kadar da protozoa bulunmaktadır. Ölen yada şirdene (abomasum) geçen protozoalar sindirim işlemine uğrarlar. Rumende bulunan protozoalar %55 ham protein içerdiği, sindirim düzeyinin %86, biyolojik değerinin %68 olduğu, bakterilerin besin değeri ise protozoalardan daha düşük olup ham protein düzeyi %45-49, sindirim düzeyi %82 ve biyolojik değerininde %66 olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle düvelerde, kuruda bulunan veya düşük verimli ineklerde rumende mikroorganizmalar tarafından sentezlenen amino asitlerin  yeterli olduğu, dolayısıyla bunlarda protein kalitesinin ikinci derecede önem taşıdığı kabul edilir. 





Domain
 

Anasayfa Site Haritas Gizlilik Politikas